Etrafı asfalt yollarla ve trafiğe saplanmış arabalarla çevrilmiş, Ankara’nın en yitik sembolüdür Hitit Güneşi Kursu. Binlerce yıl öncesinden mistik ve mitolojik anlamları günümüze yansıtma görevinin yanı sıra, Ankara’nın yakın tarihine ait politik çekişmelerinin de sembolü olmak zorunda kalmıştır.
Şimdiler de ise sessiz ve sakin bir şekilde yerini korumaya devam ediyor.

Tartışmalı Güneş Kursu Tarihçesi

Hitit Güneşi Kursu, Hititler dönemine ait olduğu varsayılan ve dönemin birçok sosyal ve sanatsal
sembollerini içinde barından bir yapıttır. Çorum Alacahöyük’teki kazı çalışmalarında çeşitli örnekleri
bulunan bu tarihi eser, zaman içerisinde Ankara’ya taşınarak, Ankara’nın sembolü haline dönüşmüştür. Hitit Uygarlığı ve sanatının simgesi olarak kabul edilmektedir. Barındırdığı ilk sembol güneştir. Tunçtan yapılma bir dairesel gövde üzerine inşa edilmiştir. Bu dairesel gövde, güneşi temsil etmektedir. Ahşaptan asaların uçlarına takılarak, dini tören ve düğün gibi merasimlerde kullanılmıştır. Gövdeye bağlanan çeşitli öğelerle ses çıkartması sağlanmıştır. Bu durum, Osmanlı Dönemindeki mehter takımının kullanmış olduğu aletlerle benzerlik göstermektedir.

Ses çıkartmaya yarayan parçaların yanı sıra; geyik, kuş ve ağaç gibi figürler kursun çeşitli
noktalarından yer almaktadır. Bunlardan geyik, barışı simgelerken; kuş ve ağaç figürleri ise üremeyi ve
toplum hayatının devamını simgelemektedir.Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu ise, bahse konu kursun Hititler döneminden öncesine, Hattilere dayandığını savunmaktadır. İlk olarak Hatti kavmi krallarının mezarlarında bulunduğunu belirten Çınaroğlu’na göre, günümüzden 4250 yıl öncesinde merasimlerde standart olarak kullanılan Güneş Kursu, Hititler’in Anadolu’ya gelmesinden 300 yıl öncesinde kullanılmaya başlanmıştır.

Çekişmeli Anıt Yapılışı

Güneş Kursu, 1973 yılında dönemin Belediye Başkanı Vedat Ali Dalokay’ın öncülüğü ile Ankara’nın
simgesi olarak kabul edilmiştir. Yine Belediye Başkanı Vedat Ali Dalokay’ın girişimleri heykelinin
yapılması kararlaştırılmıştır. 1973 tarihi ile inşaatına başlanan heykelin heykeltıraşlık görevini ise
dönemin ünlü sanatçısı Nusret Suman üstlenmiştir.İnşaat başlamıştır başlamasına ancak, beş yıl süren yapımı boyunca birçok tartışmanın odak noktası haline dönüşmüştür. Özellikle 1977 yılına gelindiğinde, yapılan yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı Ali Dinçer Ankara Belediye Başkanlığına seçilmiştir. Heykelin biran önce bitmesi için bütün belediye çalışanları yoğun bir çaba göstermektedir. Ancak o esnada iktidarda, Başbakanlığını Süleyman Demirel’in yürüttüğü, Milliyetçi Cephe Hükümeti ismiyle Türk politik hayatında yer edinen hükümet bulunmaktadır.

Heykelin yapımının sonlarına doğru, Milliyetçi Cephe Hükümetinin içerisinden, heykelin Sıhhiye Meydanına yapılmasına karşı gelen olmuştur. Özellikle iktidarın Erbakan kanadından İslam öncesi döneme ait olduğu için, Milliyetçi kanadından da Türkler öncesi Anadolu dönemine ait olduğu için itirazlar yoğunlaşmıştır. Hiç şüphesiz, tüm bu tartışmaların yükünü ise mecburen devam eden heykel inşaatı çekmiştir. Heykelin inşaatı adeta yerel yönetim ile merkezi yönetimin arasında sıkışıp kalmıştır. Bir anlamda, Milliyetçi Cephe Hükümeti ile CHP’nin politik çekişmelerinin taşa bürünmüş hali olmuştur.Tartışmalar ve karşılıklı itirazlar o denli çoğalmıştır ki, artık her iki tarafta bu heykel üzerinden farklı mücadele arayışına girişmişlerdir. Düşünün ki, heykelin yapımı CHP’li belediye tarafından devam ederken, dönemin Ankara Valiliği çeşitli nedenlerle çalışanları engellemeye yönelik hamleler yapmak zorunda kalmıştır.Anıtın inşaatının tam meydanda olması ve çevre düzenlemesinde yaya geçidi henüz bulunmamasından dolayı trafik polisleri sürekli olarak çalışanlara cezalar yazmışlardır.Buna karşılık olarak da belediye zabıtaları, polislerin gelip geçerken çimlere bastıkları gerekçesiyle polislere cezalar yazmışlardır.

Heykeltıraşı Açılışı Göremedi

Onca tartışma ve kavgayla nihayete erdirilen Hitit Güneş Kursu Anıt’ının yapımı 1978 yılında ancak tamamlanmıştır. Heykelin açılışı için hazırlıklar biterken, açılışa katılmak ve son denetlemeleri için İzmit’ten yola çıkan heykeltıraş Nusret Suman, yolda geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirmiştir. Türkiye’ye birçok eser kazandıran Suman’ın, en tartışmalı heykelinin açılışından önce vefat etmesi ise; heykele bir hayli ironik bir anlam daha katmıştır.Hitit Güneşi Kursu, 1973 yılından beri Ankara’nın simgesi olarak kullanılmaya devam ederken, 1995 simge görevi sona erdi. Belediye Başkanı Melih Gökçek’in öncülüğü ile açılan yarışma sonucunda Ankara’nın simgesi değişti. Kocatepe Cami’sinin minarelerin yola çıkılarak hazırlanan logo, Ankara’nın yeni sembolü oldu. Ancak tartışmaların ardı arkası kesilmedi. Özellikle “boynuzların yerini minareler aldı” söylemi uzunca süre tartışmaların merkezi haline dönüştü. Mahkemeler, itirazlar, tartışmalar ise halen devam ediyor. Hitit Güneşi Kursu, binlerce yıllık simgesel tarihinin yanı sıra, yakın dönem Türk politik hayatının tüm çıkmazlarını da anlam derinliğine katmıştır.

Kategoriler: Şeyler